Kemaliye
neden bölgesinin turizm merkezi olmasın? Bunca zamandır saklı kalmış
Kemaliye’mizin güzelliklerini cümle insanlara açmalıyız.
Dağlarıyla,
taşlarıyla, gabanlarıyla, dereleriyle, çiçekleriyle, ağaçlarıyla, kuşlarıyla,
börtü-böcekleriyle, ellikleriyle… Fırat’ıyla, Karanlık Kanyonuyla,
Kadıgölü’yle, Kırkgöz’üyle, Köçan Deresiyle, Şirzi Köprüsüyle, Ala Mağarasıyla,
Taş Yoluyla, tünelleriyle… Doğa sporlarıyla… Tarihi kalıntılarıyla, IV.Murat
yoluyla, Handere Köprüsüyle, evleriyle,
camileriyle, kiliseleriyle, Sulu Hanıyla, müzeleriyle… Folkloruyla, kültürüyle,
yüzük oyunuyla, sıra odasıyla… Dutuyla,
pekmeziyle, oriciğiyle, pestiliyle, ceviziyle, goştiğiyle, kengeriyle,
çirişiyle, mantarıyla, tarhanasıyla, kızartmasıyla, keşkeğiyle, ekmeğiyle,
peyniriyle, kaymağıyla… Dutluca’sıyla, Öşneden’iyle, Bizmişan’ıyla, Geşo’suyla,
Apçağa’sıyla, Bahçe Mahallesi’yle, Çevlik’iyle, Navrel’iyle… Yüzme havuzuyla,
Kültür Cafesiyle, otelleriyle, pansiyonuyla…
Kemaliye’miz
turizme hazırlanıyor. Tüm değerlerimizi, tüm zenginliklerimizi gözümüz gibi
korumalıyız.
Geleceğin
büyük Kemaliye’sine…
İletişim :
kemaliyenotlari@gmail.com
(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak
büyütebilirsiniz.)
(1.fotoğraf Miraç Aydın’a,
2.-3.fotoğraflar Ahmet Alkaya’ya,4.-5.-6.-7.-8.-9.fotoğraflar TaksimFotoğrafçısı’na aittir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder