29 Mart 2014 Cumartesi

FIRAT ve KEMALİYE

(Efes Antik Kenti. Liman Yolu. Deniz kıyısında yapılaşma yok. Kent içeride.)
Antik Çağdan beri, binlerce yıldır insanlar kentlerini  suların  yanında kurmuşlar. Irmakların, derelerin, denizlerin hemen yanında… Görkemli kentlerin çoğu kısmen de olsa günümüze kadar ulaşmış. Anadolu yarımadası antik kent örnekleriyle dolu. Adeta açık hava müzesi… Yerli yabancı binlerce meraklı gezip, görüyorlar. Günümüz mühendisleri de örneklerini bu kentlerden alıyor, akademik çalışmalar yapıyorlar.

(Latmos Herakleia (Bafa) Antik Kenti. Antik Kent Bafa’yla iç içe. Antik Kent Bafa gölü kıyısına inmiyor. Koruma kalesi bile yukarıda yukarıya yapılmış.)
Yerleşimlerde su kenarları estetik anlamda ya da başka nedenlerle   boş bırakılmış. Kent suyu seyretmiş. Suyun çevresine rüya gibi parklar yapılmış. Suyla kent arasına engel koymamışlar. Bizans hariç, hemen tamamı koruma surlarını dahi yukarılara yapmışlar. Suya saygı duymuşlar. Kimi toplumlar suyu tanrı bilmiş.
(Bahçe Deresi – Kemaliye)
Su yaşamdır, su güzelliktir. Suyun çevresi de güzeldir, bereketlidir… Su iklime klima etkisi yapar. Suyun kenarına giderek serinlemez miyiz? Su yediklerimize hayat verir, su arındırır, su şifadır. İnsanlar sudan uzak duramazlar. İnsanla suyun arasına set konulamaz.

(Kadıgölü – Kemaliye)
Fırat suların anasıdır… Kemaliye’nin suları Fırat’a koşar… Kemaliye, Fırat için gelmiş yerleşmiş Fırat’ın yamaçlarına… Kemaliye Fırat’a, Fırat Kemaliye’ye sevdalı… Birileri çıkmış, Fırat’ı Kemaliye’sinden ayırmış.

(Kemaliye ve Fırat)
Bir kent önceden planlanır, ihtiyaçlar listelenir. Konut açığı belirlenir, mevcut konutlar nasıl değerlendirilir, araştırılır. Sonunda yeni konutlara gereksinim duyulursa kentin doğasına, dokusuna, topografyasına uygun yer seçimi yapılır. Yeni kent eski kentten ayrı tutulur. Sudan uzak tutulur. Kentle suyun arasına yerleştirilmez. Yeni yapılar için zemin araştırması yapılır. Doğal yapıya, kentin tarihsel, arkeolojik ve ekolojik değerlerine zarar vermemelerine özen gösterilir. Kent rüzgârları göz önünde bulundurulur, iklimin etkilenmemesi sağlanır. Antik yerleşimlerde bütün bunlar göz önünde bulundurulurmuş. Günümüzün modern kentleri de aynen düzenleniyor. Kentin yerleştirilmesi belediyecilerin, inşaatçıların işi değildir. Artık kent planlamacıları, çevre mühendisleri var. Özellikle Kemaliye gibi kentler  zengin ve değerlidir. Kemaliye hakkında kentsel kararlar bilimsel verilerle verilir.

 KEMALİYE’DE YENİ YAPILARA GEREKSİNİM VAR MIYDI? MEVCUT YAPILAR MODERNİZE EDİLEMEZ MİYDİ?

(Kemaliye)
Kemaliye TOKİ yapılarını kaldıramaz. Kemaliye’nin dokusuna, geleneksel yapı tarzına uygun değil. TOKİ yapıları yurdumuzun her yerinde estetik kaygılardan uzak, sakil yapılar olarak inşa edilmiş. TOKİ binaları yapılan her yerde tepkiyle karşılandı.

Kemaliye’nin belki yeni konutlara ihtiyacı vardı. Ancak yeri oralar değildi. Şehirle Fırat’ın arasında perde oluşturmamalıydı. Az katlı ve Kemaliye’nin geleneksel yapı tarzına uygun olmalıydı. Şu düşünülebilir; TOKİ’nin ardında şehir yok. Unutmayalım, Kemaliye’nin bağları, bahçeleri, suları, evleri kent bütünlüğünü oluşturur.
Askerlik şubesi, hastane, ve önceden Şirzi tarafına yapılmış TOKİ evleri doğru yerdeler. Yeni yapılan TOKİ’lere de doğru arsa bulanabilirdi.

(Seyitali Parkından Kemaliye. Bu mudur korunan Kemaliye?)
Zaten kent merkezi yangından sonra geleneksel özelliklerini yitirmeye başladı. Güzelim Kemaliye’yi yangın yıktı, geri kalanı da adeta yağmalandı. Kemaliye Notları Kemaliye’nin gelişiminin karşısında değil. Gelişirken özelliğinin tahrip edilmesine karşı. Kemaliye’nin dokusu, Kemaliye’nin en büyük zenginliği. Zenginlikler yüzyıllar içinde kazanılmış. Atalarımızdan emanet aldığımız Kemaliye’nin zenginliklerini çocuklarımıza, torunlarımıza, bizden sonra geleceklere eksiksiz teslim edelim.

 
İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

(2. ve 6.fotoğraflar alıntıdır.
  3. fotoğraf Miraç Aydın’a aittir.)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder