14 Haziran 2014 Cumartesi

KEMALİYE GERÇEKLERİ

Kemaliye’de yaşayan kimi hemşerilerimiz, gurbetteki Kemaliyelileri dışlamış durumdalar. Gurbetteki hemşerilerimiz Kemaliye’nin bugünü ve geleceği hakkında düşüncelerini açıkladıklarında, Kemaliye’de yaşayan hemşerilerimizden bazıları hemen ağır hakaretlerle ve hatta tehditlerle tepki veriyorlar.
 
Bazı hemşerilerimiz, bir çok yanlış üzerinde ısrarla duran Kemaliye Notları’nı sosyal medyada sayfalarından çıkardılar. Kemaliye’de yaşayan Kemaliyeli bazı hemşerilerimizin bilmelerini isteriz: Kemaliye Notları zaten Kemaliye’de bizi anlayan Kemaliyeliler ile gurbetteki Kemaliyelilere hitap etmektedir. Tartışma adabını bilenleri muhatap almak istiyoruz.
 
Gurbetteki Kemaliyeliler, Kemaliye’ye gelmek için hiç kimsenin iznini beklemiyorlar. Davete de ihtiyaçları yok. İstediklerinde  Kemaliye’ye gelirler. Gurbetteki Kemaliyeliler Kemaliye’ye geldiklerinde bir katmadeğer katıyorlarsa, beklentilerinin karşılanması hakları. Gurbetçiler atalarının bıraktıkları Kemaliye’yi, geri döndüklerinde bıraktıkları gibi bulmak istiyorlar. Tepkileri, bir cevher olan Kemaliye’yi koruyamayanlara. Kemaliye’yi hiç kimse kişisel çıkarları adına diledikleri gibi kullanamazlar. Unutulmasın ki; gurbetteki Kemaliyeliler de Kemaliye’nin mirasçıları ve sahipleridir.


( 1.fotoğraf alıntıdır.)

 

19 Mayıs 2014 Pazartesi

BİR ŞEHİR DÜŞÜNÜN…

Bir şehir düşünün tarihi eski, dokusu yüzlerce yıldan geliyor. Doğasını Yüce Yaradan özene bezene yaratmış. Açıkçası ölçü o şehirden yana fazla kaçmış. Dağları başka, vadisi bir başka… Dereleri… Bağları… Suları… Evleri… Sokakları bile…  Kanyonu… Hele Fırat’ı…

Mecnun Leyla’sından edilir mi? Kerem Aslı’sından? Ferhat Şirin’inden ayrılır mı? O zaman aşk masalları olur mu? Peki… Kemaliye Fırat’ından, Fırat Kemaliye’sinden ayrı düşer mi? Fırat kahrından kurur Kemaliyesiz… Kemaliye güzelliklerini yitirir Fırat’sız…


Birileri Fırat’ı ayırmaya çalışıyor Kemaliye’den.  İnsan eliyle koca koca bina duvarlarıyla Fırat’ı yalnızlığa terk ediyorlar. Kemaliye Fırat’ı bina aralarından görür oldu. Eskiden; çarşı öncesi, çarşı sonrası Fırat boylu boyunca seyredilirdi. Ezelden beri Cumhuriyet Meydanı’nın  oradan Fırat görülmezdi. Dükkânlar, otel perdelerdi Fırat’ı…
 
Akan, coşan Fırat Keban barajıyla durdu, durgunlaştı. Fırat Kemaliye önlerinde Kocaman bir göl oldu. Kemaliye Keban Gölü’ne çok şey verdi. Bağlarını verdi… Köprülerini ve evlerini verdi… Su kaynakları göl sularının altında kaldı.  Yine de dokusunu korudu Kemaliye. Alımından, güzelliğinden pek bi’şey yitirmedi. Her şeye rağmen Kemaliye’nin insanları hiç yabancılaşmadı sılasına.

Ya şimdi..!

 
(4.fotoğraf alıntıdır.)


 

 

 

24 Nisan 2014 Perşembe

KEMALİYE GİRİŞLERİ


 
Şehir girişleri o şehir hakkında fikir verir. Kimileri yöresel objeler koyarlar şehirlerinin girişine, kimileri ağaçlarla çimlerle çiçeklerle süslerler, kimileri alakasız abartılı bir şeyler yaparlar, kimileri de perişan bırakırlar. Oysa, şehir girişleri o şehrin özetini verir. İlk izlenimler önemlidir. Akıllarda kalır. Şehre gelenler beklentilerini girişlere göre koyarlar.

Konumuz Kemaliye… Kemaliye’nin giriş düzenlemesine belki de hiç ihtiyacı yoktur. Her şeyiyle Kemaliye’yi zaten özetliyor. Bir tarafta Fırat, diğer tarafta yalçın kayalar. Ağaçlar arasından Kemaliye’ye giriliyor.
 
Kemaliye’nin girişi Akdere çatalı olarak kabul edilirse, buraya “tak” falan yapmaya da gerek yok. Akdere çıkışı biraz geri çekilerek kavşak olduğu belli edilir. Oradaki hurdalar ve kalabalıklar yok edilir. Sol tarafta atölyeler ve az ilerdeki kum depoları  gizlenir. Giriş aydınlatılır. Yeter bu kadar. Bir de temiz tutular.
Fırat’a doğru, sağ aşağıdaki ucube TOKİ’leri gizleyecek, yolla TOKİ’ler arasına hızlı büyüyecek ağaçlar dikilir. Kemaliye’nin Ariki tarafından girişi tamam olur.
Bir de Akdere’nin orda Fırat’a doğru bir teras yapılır. Üç-beş tane de oturma bankosu konulur. Küçük bir düzenlemeyle hoş bir alan oluşturulur. Kalfa işi olmasın, lütfen bilgili birine danışılarak yapılsın.
Uyarsa yol kenarına konacak koca bir kayanın üzerine bir yontucuya (heykeltıraşa) kocaman “KEMALİYE” yazdırılır. Şöyle hayalen düşünün… Bizce oldu, hem de pek güzel oldu… Sizce..?
Şirzi tarafı girişine, rica ediyoruz el sürmeyin. Yalçın kayalar, kayalar kadar sert Şirzi Köprüsü, Fırat, dar vadi ve tüneller… Kemaliye’nin doğal özeti. Biraz yol bakımı yeter. Salihli yönünden köprüye inerken, tünele girmeden sağdaki düzlüğe iyi düzenlenmiş bir kafe şık olur. Demli çayınızı yudumlarken, manzarasını bir düşünün.
Şirzi Köprüsü’nün ortasından Kemaliye’ye doğru bakıldığında, kıyıda, tam bükün başında, üniversite yerleşkesi içinde heyula bir yapı var. Üniversitede çevre mühendisi, şehir planlamacısı yok muydu? Muhteşem doğanın ortasına yakışmış mı? O binayı yayarak yapsalardı iyi olurdu. Koca bina… Gizlense gizlenmez, kaldırılsa kalkmaz…     

 
( 1. - 2. - 6.fotoğraflar alıntı )

İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

 

 

14 Nisan 2014 Pazartesi

BÖYLE GELMİŞ… BÖYLE GİTMEZ…


Günlerdir, turizmle kalkınmış iki güzel ilçemizin fotoğraflarını facebook sayfamızda  veriyoruz. Safranbolu ve Beypazarı… Son olarak, Kemaliye fotoğraflarıyla karşılıklı koyarak mukayese etmenizi rica ettik. Sonuç tahmin ettiğimiz gibi çıktı. Hepimiz “Kemaliye daha güzel” dedik. Aslında, “görünen köy kılavuz istemez”… Kemaliye’mizin  güzelliği tartışılamaz ve yadsınamaz. Benzersiz dokusuyla, eşsiz doğasıyla müthiş görseller sunuyor Kemaliyem… Farklılıklarımız bilgisizce veya çıkarlar uğruna harcanmadan davranmalıyız… Kemaliye’yi butik bir şehir yapmak için aklı eren ve Kemaliye’yi seven yatırımcılara  Kemaliye bulunmaz bir nimet.

Facebook sayfamızda Safranbolu’nun ve Beypazarı’nın fotoğraflarını, reklamlarını yapmak veya tanıtmak için vermedik. Turizmle kalkınmalarını Kemaliye’ye örnek göstermek istedik. Kentlerini turizme göre planladılar, görmenizi istedik. Kemaliye’de turizme inanmayanlara, turizmin Kemaliye’yi yeniden yaratacağını kanıtlamaya çalıştık.

GELECEK TURİZDE

 
(2.fotoğraf Safranbolu, 3.fotoğraf Beypazarı)
(Fotoğraflar alıntıdır)


(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

 

 

 

3 Nisan 2014 Perşembe

KEMALİYE’NİN MEYDANI


Yukarıdan aşağıya, soldan sağa ölçülsün Kemaliye’nin tam ortası belediye dükkânlarının önündeki meydandır. Hani şu pazarın kurulduğu alan var ya… Bir yanında Mustafa’nın Cumhuriyet lokantası, Ulvi’nin fırını, Gongol et pazarı var. Çarşı tarafından giriliyor, Hükümet tarafından çıkılıyor. Araba park ediliyor, hurdalar konuyor.

Kemaliye’nin ortasından Devlet Karayolu geçer. Keşke Ecevit Köprüsüyle beraber devlet karayolu karşı geçeye verilseydi. Galiba, Trabzon-Antalya ekspres yoluyla geçiş karşıya geçecek.
Devlet Karayolu Kemaliye’nin içinde Cumhuriyet Caddesi oluyor. Caddenin biraz geniş olduğu noktaya da Cumhuriyet Meydanı diyoruz. Aslında caddenin genişlediği yere meydan demek saçma olur. Ayrıca araba parkıyla işgal edilmiş durumda. Yani, Kemaliye’nin meydanı yok demeğe getiriyoruz.










Kemaliye ortasını doğru belirledik mi? Hah işte… Kemaliye’nin meydanı  orası. Meydan öncelikle araba kalabalığından kurtarılmalı. Meydanın iki gerişine yapılacak engellerle araç girişi men edilmeli. Çevresindeki dükkânların işgalleri kaldırılmalı ve özgün mimariye uygun hale getirilmeli. Dükkânların kimlikleri değiştirilerek turizme kazandırılmalı. Dükkân değişimleri isim yapmış restorasyon mimarları tarafından yapılmalı. Ve hatta üniversitelerden yardım alınmalı.

 
(Fotoğraf İstanbul'dan. Örnek olarak verildi.)

 
 
(Fotoğraf İstanbul'dan. Örnek olarak verildi.)
 
 
(Fotoğraf İstanbul'dan. Örnek olarak verildi.)
Meydan oturma guruplarıyla donatılmalı. Meydanın büyük bölümü bir peyzaj mimarı tarafından  yeşil alan olarak düzenlenmeli. Meydana yapılacak bir havuz Kemaliye’yi rahatlatacaktır. Yeşil alandan arta kalan kısımlarına mozaik çakılları ve  granit parke döşenmeli.
 
(Fotoğraf İstanbul'dan. Örnek olarak verildi.
Tabi ki bu kadar büyük havuz Kemaliye'ye iri gelir.
Ancak, fotoğraftaki gibi mermer olmalı, motiflerle süslenmeli.
Kesinlikle fıskiyeleri olmalı.)
Alt yapı özgün yapıya uygun olarak hazırlanmalı  ve Kemaliye turizme hazırlanmalı. Eski dokusu korunarak yenilenecek Kemaliye’nin tanıtımına geçilmeli. İşte bu aşamada hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız.

Önerilerimiz sürecek.

 
İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

 

 

 

 

29 Mart 2014 Cumartesi

FIRAT ve KEMALİYE

(Efes Antik Kenti. Liman Yolu. Deniz kıyısında yapılaşma yok. Kent içeride.)
Antik Çağdan beri, binlerce yıldır insanlar kentlerini  suların  yanında kurmuşlar. Irmakların, derelerin, denizlerin hemen yanında… Görkemli kentlerin çoğu kısmen de olsa günümüze kadar ulaşmış. Anadolu yarımadası antik kent örnekleriyle dolu. Adeta açık hava müzesi… Yerli yabancı binlerce meraklı gezip, görüyorlar. Günümüz mühendisleri de örneklerini bu kentlerden alıyor, akademik çalışmalar yapıyorlar.

(Latmos Herakleia (Bafa) Antik Kenti. Antik Kent Bafa’yla iç içe. Antik Kent Bafa gölü kıyısına inmiyor. Koruma kalesi bile yukarıda yukarıya yapılmış.)
Yerleşimlerde su kenarları estetik anlamda ya da başka nedenlerle   boş bırakılmış. Kent suyu seyretmiş. Suyun çevresine rüya gibi parklar yapılmış. Suyla kent arasına engel koymamışlar. Bizans hariç, hemen tamamı koruma surlarını dahi yukarılara yapmışlar. Suya saygı duymuşlar. Kimi toplumlar suyu tanrı bilmiş.
(Bahçe Deresi – Kemaliye)
Su yaşamdır, su güzelliktir. Suyun çevresi de güzeldir, bereketlidir… Su iklime klima etkisi yapar. Suyun kenarına giderek serinlemez miyiz? Su yediklerimize hayat verir, su arındırır, su şifadır. İnsanlar sudan uzak duramazlar. İnsanla suyun arasına set konulamaz.

(Kadıgölü – Kemaliye)
Fırat suların anasıdır… Kemaliye’nin suları Fırat’a koşar… Kemaliye, Fırat için gelmiş yerleşmiş Fırat’ın yamaçlarına… Kemaliye Fırat’a, Fırat Kemaliye’ye sevdalı… Birileri çıkmış, Fırat’ı Kemaliye’sinden ayırmış.

(Kemaliye ve Fırat)
Bir kent önceden planlanır, ihtiyaçlar listelenir. Konut açığı belirlenir, mevcut konutlar nasıl değerlendirilir, araştırılır. Sonunda yeni konutlara gereksinim duyulursa kentin doğasına, dokusuna, topografyasına uygun yer seçimi yapılır. Yeni kent eski kentten ayrı tutulur. Sudan uzak tutulur. Kentle suyun arasına yerleştirilmez. Yeni yapılar için zemin araştırması yapılır. Doğal yapıya, kentin tarihsel, arkeolojik ve ekolojik değerlerine zarar vermemelerine özen gösterilir. Kent rüzgârları göz önünde bulundurulur, iklimin etkilenmemesi sağlanır. Antik yerleşimlerde bütün bunlar göz önünde bulundurulurmuş. Günümüzün modern kentleri de aynen düzenleniyor. Kentin yerleştirilmesi belediyecilerin, inşaatçıların işi değildir. Artık kent planlamacıları, çevre mühendisleri var. Özellikle Kemaliye gibi kentler  zengin ve değerlidir. Kemaliye hakkında kentsel kararlar bilimsel verilerle verilir.

 KEMALİYE’DE YENİ YAPILARA GEREKSİNİM VAR MIYDI? MEVCUT YAPILAR MODERNİZE EDİLEMEZ MİYDİ?

(Kemaliye)
Kemaliye TOKİ yapılarını kaldıramaz. Kemaliye’nin dokusuna, geleneksel yapı tarzına uygun değil. TOKİ yapıları yurdumuzun her yerinde estetik kaygılardan uzak, sakil yapılar olarak inşa edilmiş. TOKİ binaları yapılan her yerde tepkiyle karşılandı.

Kemaliye’nin belki yeni konutlara ihtiyacı vardı. Ancak yeri oralar değildi. Şehirle Fırat’ın arasında perde oluşturmamalıydı. Az katlı ve Kemaliye’nin geleneksel yapı tarzına uygun olmalıydı. Şu düşünülebilir; TOKİ’nin ardında şehir yok. Unutmayalım, Kemaliye’nin bağları, bahçeleri, suları, evleri kent bütünlüğünü oluşturur.
Askerlik şubesi, hastane, ve önceden Şirzi tarafına yapılmış TOKİ evleri doğru yerdeler. Yeni yapılan TOKİ’lere de doğru arsa bulanabilirdi.

(Seyitali Parkından Kemaliye. Bu mudur korunan Kemaliye?)
Zaten kent merkezi yangından sonra geleneksel özelliklerini yitirmeye başladı. Güzelim Kemaliye’yi yangın yıktı, geri kalanı da adeta yağmalandı. Kemaliye Notları Kemaliye’nin gelişiminin karşısında değil. Gelişirken özelliğinin tahrip edilmesine karşı. Kemaliye’nin dokusu, Kemaliye’nin en büyük zenginliği. Zenginlikler yüzyıllar içinde kazanılmış. Atalarımızdan emanet aldığımız Kemaliye’nin zenginliklerini çocuklarımıza, torunlarımıza, bizden sonra geleceklere eksiksiz teslim edelim.

 
İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

(2. ve 6.fotoğraflar alıntıdır.
  3. fotoğraf Miraç Aydın’a aittir.)

 

17 Mart 2014 Pazartesi

FIRAT TÜRKÜSÜ


Fırat’ın Kemaliye’de ayrı öyküsü, ayrı efsanesi, ayrı anıları olmuş. Fırat Kemaliye ile Kemaliye Fırat ile anılmış. Ayrılamamışlar birbirleriyle… Kemaliye’yi Fırat ağırlamış, başına taç etmiş. Kemaliye de vermiş karşılığını, sularını vermiş, hiç esirgememiş. Kadıgölü’nü köpük köpük akıtmış Fırat’a… Türküler yakılmış Fırat’a, türkülerle dinlemiş türkü sahiplerinin hüzünlerini. Onlara umar olmuş mu? Bilinmez!

Keban Barajı öncesi deli akardı Fırat, Kemaliye önlerinde… Döne döne akardı, gürül gürül akardı… Baş döndürürdü. Önüne koydular Keban Barajını, “süt dökmüş kediye döndü” Fırat… Munis, uysal oluverdi… İçin için kızdı… Kızgınlığını Kemaliye’ye gösterdi. “Dostluğumuzu sen bozdun” dercesine, Kemaliye’nin bağlarını, bahçelerini, evlerini bastı… Kemaliye’nin sularını altına aldı. Kum getirdi, doldurdu önlerini Kemaliye’nin…

Ogün bugündür Fırat dengesini yitirdi. Durgunlaştıkça dostlarının ihanetlerini dışına vurdu. Çaltı maden kirlerini taşıdı öbek öbek… Kemaliye görsün diye … Altın madeni İliç’ten sızdırdı siyanürlü sularını Fırat’a… Şehirler kurulduğundan beri dost görünen Kemaliye, İliç, Kemah sahip çıkmadı Fırat’a… İhanet ettiler…

Şimdilerde sularını azaltıyor Fırat… Fırat mı ölüyor, Kemaliye ihanetinin bedelini mi ödüyor?  Fırat’ın çığlıklarını duymayan bir Kemaliye kaldı.  Fırat’ın çığlıklarını duymamak için mi TOKİ’yi dikti Fırat’la arasına Kemaliye… 
142.00 MW gücünde, Bağıştaş’ın az yukarısında, HES amaçlı “Bağıştaş-I Barajı” devreye girdi. Devamında birkaç baraj daha var. Sonra… Fırat’ın çevresinde  bulunan bütün yerleşimler olumsuz etkilenecek. HES projelerine karşı bütün ülke çalkalanıyor. Karadeniz, Ege, Akdeniz halkı HES’lere karşı ayakta. Bir çok proje mahkeme kararlarıyla iptal edildi. Bizim Karanlık Kanyonun yanında küçük kalan “Alakır (Antalya) Kanyonu HES Projesi” için bölge halkı ayakta.    Ya Kemaliye…

 
İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

(2.-4. Ve 5. Fotoğraflar alıntıdır)

 

9 Mart 2014 Pazar

KEMALİYE BİR GÜZEL ŞEHİR…

KEMALİYE BİR GÜZEL ŞEHİR… Servet değerinde zenginlikleri var… Bu zenginlikleri korumak ve ortaya çıkarmak her Kemaliyelinin görevi… İnsanlar akın akın gelsinler… İhtişamı pazarlayalım…







Kemaliye neden bölgesinin turizm merkezi olmasın? Bunca zamandır saklı kalmış Kemaliye’mizin güzelliklerini cümle insanlara açmalıyız.

Dağlarıyla, taşlarıyla, gabanlarıyla, dereleriyle, çiçekleriyle, ağaçlarıyla, kuşlarıyla, börtü-böcekleriyle, ellikleriyle… Fırat’ıyla, Karanlık Kanyonuyla, Kadıgölü’yle, Kırkgöz’üyle, Köçan Deresiyle, Şirzi Köprüsüyle, Ala Mağarasıyla, Taş Yoluyla, tünelleriyle… Doğa sporlarıyla… Tarihi kalıntılarıyla, IV.Murat yoluyla, Handere Köprüsüyle,  evleriyle, camileriyle, kiliseleriyle, Sulu Hanıyla, müzeleriyle… Folkloruyla, kültürüyle, yüzük oyunuyla, sıra odasıyla…  Dutuyla, pekmeziyle, oriciğiyle, pestiliyle, ceviziyle, goştiğiyle, kengeriyle, çirişiyle, mantarıyla, tarhanasıyla, kızartmasıyla, keşkeğiyle, ekmeğiyle, peyniriyle, kaymağıyla… Dutluca’sıyla, Öşneden’iyle, Bizmişan’ıyla, Geşo’suyla, Apçağa’sıyla, Bahçe Mahallesi’yle, Çevlik’iyle, Navrel’iyle… Yüzme havuzuyla, Kültür Cafesiyle, otelleriyle, pansiyonuyla… 

Kemaliye’miz turizme hazırlanıyor. Tüm değerlerimizi, tüm zenginliklerimizi gözümüz gibi korumalıyız.
Geleceğin büyük Kemaliye’sine…

 
İletişim : kemaliyenotlari@gmail.com

(Fotoğrafların üzerine sol tık yaparak büyütebilirsiniz.)

(1.fotoğraf Miraç Aydın’a,
2.-3.fotoğraflar Ahmet Alkaya’ya,
4.-5.-6.-7.-8.-9.fotoğraflar TaksimFotoğrafçısı’na aittir)